Büyük Kutlama
Yılın son günüydü. Kafede toplanan dostlar, yeni yılı karşılamadan önceki son kahvelerini yudumluyordu. Gecenin ilerleyen saatlerinde herkes şehrin en gösterişli davetine katılacaktı. O gece, Melis’in doğum günüydü ama kimse henüz bunu hatırlamamış gibi davranıyordu. O da bu yılın kendisi için sade geçeceğini kabullenmiş gibiydi.
Tam kalkmak üzereyken en yakın arkadaşı Ece çantasından kadife bir kutu çıkardı. Sessizce, gülümseyerek uzattı. Kutunun kapağı açıldığında içinden bu göz alıcı broş çıktı. Bronz tonlu taşlar ve büyük inciler parıltıyla göz kamaştırıyordu. Melis’in gözleri doldu.
“Bu… bu da ne?” diye sordu fısıltıyla.
“Senin için. Çünkü sen ne zaman gelsen hayat daha şık, daha özel oluyor. Seninle her an bir büyük kutlama.”
Melis broşu eline aldı. O an, hayatında ilk kez yalnızca bir doğum günü değil, kendisinin kutlandığını hissetti.
O günden sonra bu broşun adı “Büyük Kutlama” oldu. Çünkü onu taşıyan kadın, hayatı küçük anlardan koca bir kutlamaya dönüştüren kadındı.