Ay Güzeli
Gecenin en sessiz saatinde, gökyüzü derin bir nefes alır ve Ay usulca yükselir. Işığı ne parlaktır ne sönük; tam kararında, içe işleyen bir huzurla dokunur dünyaya. İşte tam da bu anlarda, “Ay Güzeli” doğar.
Ay Güzeli, efsaneye göre geceleri uyanan zarif bir kadının simgesidir. Adı bilinmeyen bu kadın, gül bahçelerinin arasında yürür, elinde solgun bir taş taşırmış — ne tam beyaz ne de pembe, ay ışığıyla parlayan bir yüzük. Rivayete göre bu yüzük, saf kalpli olanların parmağında yumuşak bir ışıltıyla parlar, diğerlerinin elinde ise sönük kalırmış.
Taşın rengi sabit değildir; bazen loş bir pembelikte, bazen puslu bir ay ışığı tonunda… Ama her zaman nazik, her zaman asil. Ay Güzeli’nin taşı, sevgiyi saklayanların, sessizce sevenlerin, hislerini söze dökmeden anlatanların taşıdır.
Bu yüzük, taşıyan kişiye bir hatırlatma sunar:
“Parlaman için bağırman gerekmez. Sessizliğinde bile ışıldayabilirsin.”
İşte bu yüzden bu yüzüğün adı Ay Güzeli. Çünkü o, gösterişe değil asalete inanır.
Ve yalnızca gerçek zarafeti taşıyan ellerde ışıldar.