Lila Dansı
Bir sabah, lavanta tarlalarının sisle dans ettiği Provence vadilerinde, rüzgâr kendi melodisini çalıyordu. O rüzgâr, her çiçeğe hafifçe dokunurken bir tanesi diğerlerinden farklıydı. Üç katmanlı, morun her tonunu taşıyan o çiçek… Rüzgâr onu öyle sevmişti ki her sabah onun etrafında dönmeye başlamıştı. Ve zamanla bu ritüel bir dansa dönüştü.
İşte bu küpe, o çiçeğin dansını kulağında taşıyan kadınlar için tasarlandı. “Lila Dansı”, sadece bir aksesuar değil; doğanın ritmine eşlik eden, her adımda fısıltılarla dönen bir çiçek büyüsü. Her bir halkası, zarafetiyle kıvrılan rüzgârı; lila tonları ise özgürlüğü temsil ediyor.
Kulağında bu küpeyle yürüyen kadın, bir pazardan geçerken bile sanki bir lavanta tarlasında vals yapıyor gibidir. Çünkü “Lila Dansı”, sıradan bir günü bile bir şölene çeviren o minik sihirdir.