Zarif Boyun

Zarif Boyun

Bir zamanlar Afrika’nın altın sıcağında, yüksek ağaçların yapraklarına zarifçe uzanan bir zürafa yaşardı. Adı Zarif Boyun’du. Diğer zürafalardan farklıydı; çünkü onun boynu yalnızca uzun değildi, aynı zamanda incelik, zarafet ve bilgelikle parlıyordu.

Zarif Boyun doğduğu andan itibaren sürüsünden ayrı yürürdü. Sessizce etrafındaki dünyayı izler, kuşların melodilerini, rüzgarın dallara fısıldadıklarını ve çiçeklerin güneşe söylediklerini dinlerdi. Her hareketi bir dans gibi, her bakışı bir şiir gibi olurdu. Onu gören her hayvan hayran kalır, arkasından ‘Güzelliği kadar ruhu da zarif’ derdi.

Bir gün gökyüzü simsiyah oldu ve vahşi bir fırtına savanayı esir aldı. Hayvanlar korkuyla oraya buraya kaçıştı. Fakat Zarif Boyun sakinliğini korudu. Yüksekten, geniş bir görüşle sürüsünün güvenli bir patikaya yönelmesini sağladı. Sessiz liderliği, o günü birçokları için bir mucizeye dönüştürdü.

İşte bu yüzden Zarif Boyun yalnızca bir zürafa değil, zarafetin, içgüdünün ve sevgiyle rehberlik etmenin sembolü oldu. Onun hikâyesi yüzyıllar boyunca kulaktan kulağa aktarıldı ve sonunda, bu özel broşla şekil buldu.

Bu broşu taşıyan herkes, içindeki zarif rehberi hatırlasın diye tasarlandı. Çünkü bazen boynun uzunluğu değil, başını nasıl dik tuttuğundur seni zarif yapan.